Selamlar adım Sakarya Ofise Gelen Escort Doğa. İsmimin bütün niteliklerini taşıyorum ve taşımaktan da gurur, onur duyuyorum. Genel olarak insanlar adıma olan hayranlıklarını her zaman belirtirler. Bir zaman sonra utanıp pek takmasam da sürekli övüyorlar. Ciddi olarak sakarya escort insanlar ne düşünüyorlar bilemiyorum ama ben ismimden gayet memnunum. Böyle bir şeyi dedim çünkü bazıları kötü bazıları iyi şeyler söylüyorlar. Dengesiz insanlardan bahsetmiyorum bile. If you have any questions relating to exactly where and how to use escort diyarbakır, you can get in touch with us at our own internet site. Mesleğim ve hayatımın en başından itibaren doğa ile iç içeyim. Küçükken kamp yapmaya çok gittiğimizden dolayı zaten şu an bile aktif olarak arkadaşlarım ile gidiyorum. Havanın sakarya ofise gelen escort bayan koşullarına bağlı kalsak bile bu durum değişmekte elbet. Müsait olmadığımız zamanlarda bile bir ay sonrasında bir gün belirleyip o günü sürekli ayarlamaya çalışıyoruz. Sakarya’da büyüdükten sonra Karadeniz tarafına taşınmamda ki en büyük neden yine ormanlara aşık olmamdı. Buraya taşınırken ailemden yalnız kalmayı çok istemesem adapazarı escort bayan bile bir zaman sonra alıştım diyebilirim. Şu an aktif olarak Elektrik Mühendisiyim. Şirketimizin neredeyse bütün işlerine ben bakıyorum diyebilirim. Ama oldukça memnunum. Kendi paramı kazandığım içinse fazla aileme yüklenmiyorum.
Bir hafta önce Turgay C.(TC) gazeteye gelmiş, yukarıdaki kadroya yeni bir öneri getirmiş. Buna göre, yeni bir şirket kurulacak, büyük ortak Cum Vakfı olacak. Onlar küçük ortak ama, şirketin yöneticilerini küçük ortak atayacak...bugüne kadar olan alacak verecek de sıfırlanacak... Ciner bunu kabul ederseniz ben varım, etmezseniz yokum, reklamı da satış gelirini de size vereyim demiş..Temizel bu öneriyi inceledi ilk tepkisi şu oldu bunu kabul ederseniz tümüyle teslim olursunuz...'İlhan abi öyle düşünmediğini açıkça söyledi arkadaşlar bakın bu öneri çok açık ve bizi düzlüğe çıkaracak bir öneri. Gelin bunu ayrıca dikkate alın. Hemen hayır demeyin... Bakın okuyorum önerinin önemli maddesini: ortakların dörtte üçü evet demedikçe şirket yeni adım atamaz, feshedilemez vs. burada bizim de söz hakkımız olacak... Bir de bu Turgaya gözünüzü seveyim güvensizlik göstermeyin. O kardeşimizdir. Açık söyleyeyim benim içimde en ufak bir şüphe falan yok...' ben uygun bir dille bunun kabul edilmesinin zor olduğunu söyleyip şöyle dedim abi, bunlar reklam işini 2003 ağustosta aldılar, daha o ay geliri yarıya indirdiler. Sonra da aynı eğik düzlem sürdü. Bu neden? Açıklayamıyorlar. Sonra Cumhuiyeti Yeni Asır ve Takvim'le birlikte pazarlıyorlar. Bu cumhuriyete haksızlık. Son durum da bize 2 ay hiç para göndermediler. Bunu da açıklayamıyorlar. Geçen yıl temmuzda Dorint Otelde 5 kişi yemek yedik (TC, İbrahim, ben, Alev C., İlhan SELÇUK) orada üstüne basa basa, sen her ay 300 bin doları garanti ediyor musun, dedik. Evet dedi. Alev abi bunu yazılı bir protokole dökelim dedi. Ona da evlet dedi... Ama bu sözleri tutmadı...' İlhan abi bunları dinledikten sonra arkadaşlar yeniden bakalım dedi... Emre, Hikmet, Alev abiler de soğuk görüş belirtti. ben ve İbrahim de.."
Hiram Abbas’a Emniyet Mit çekişmesinin sebebini sorduğunda, MİT’in bu mafyadan bilgi aldığını, hem uyuşturucu kaçakçılığı bakımından, hemde siyasî bakımlardan bilgi aldıklarını, Emniyetinde bilgi aldığını, Mafyanın dininin imanının para olduğunu, başka birşey düşünmediğini ve terörle beslendiğini, silah kaçakçılığının onlara kar getirdiğini, onlarında hem sağ hem de sol teröriste silah temin edip, para kazandıklarını, bunları bildiklerini, bilgi aldıkları grupları da himaye ettiklerini, mafyanında hem poliste çeşitli guruplara, hem de istihbaratta çeşitli guruplara dayanmak ihtiyacını hissettiğini söylediğini, bunun kendisine çok ters geldiğini, sonradan bunu emniyetteki kişilere de teyid ettirdiğini, bunun sonucu olarak da Emniyet ve Mit arasındaki rekabetin doğurduğu başka bir platformun oluşmuş olduğunu, yani herkesin kendi mafyasını oluşturduğunu anladığını, Hiram beye ve emniyetteki kişilere," siz ne yapıyorsunuz, adamları uyuşturucu ile yakalayınca görmüyormusunuz, diyarbakır oruspu iade mi ediyorsunuz?" dediğinde çok açık bilgi veremediklerini, biraz müsamahakar davrandıklarını söylediklerini, kendisinin de "Mafyayı ikiye ayırdınız, bilgi aldıklarınızı müsamahaa ediyorsunuz, emniyetin mafyası ayrı Mitin mafyası ayrı, emniyetin içinde falanın mafyası var filanın mafyası var aynı şekilde mitin içinde falanın mafyası var filanın mafyası var bu ne biçim iş böyle kepazelik? " dediğini, bunun üzerine konuyu Özal’a anlattığını, bilgi kaynağının olabileceğini, belirli kişilerin korunabileceğini, ama ekipleri korumaya kadar işin götürülmesinin sakıncalarını anlattığını, sonradan istihbarat raporunda da ,sorgulama raporunda da bunu teyid eder mahiyette Dündar Kılıç’ın polisin bir kısmını bu şekilde beslediğinin ortaya çıktığını, bu nedenle işin ciddiyeti yönüyle ilgili kişilerle görüştüğünü, bir müddet sonra mafya-polis, mafya-istihbaratçı ilişkisi halinde devam eder, probleme sebebiyet verir dediğini, nitekim, Mehmet Eymür-Atilla Aytek, Mehmet Ağar-Mehmet Eymür rekabeti halinde ortaya çıktığını, sonuçta 1987 tarihindeki raporun ortaya çıkmasına kadar da bu rekabeti getirdiklerini, raporların hepsinin doğru olmadığını, özel hayatına kadar çok yakından tanıdığı Saffet Arıkan Bedük’e bile çamur atmalarının bunu gösterdiğini, bunu her tür rapora güvenmemek gerektiği için söylediğini, adamın kendine göre rapor yazdığını sonra da el altından bunu herkese dağıttığını, Çatlı ile ilişkisi olup olmadığını bilmediğini,
stargalbraith
28 مدونة المشاركات